tr
  • Öğretmen ol
  • Bir öğretmen bul

Dil öğrenme alanında hepimiz kurslar, dersler, uygulamalar, taktikler, stratejiler, ipuçları ve benzeri hakkında konuşmaya devam ediyoruz. Öğrenme yolunu yapılandırmanın ve devasa miktardaki işi daha küçük parçalara ayırmanın yollarını tanımlamaya devam ediyoruz ve bunların hepsi tabii ki de çok faydalı. Ancak bu yaklaşıma uymayan bir şey var ki o da okuma becerisidir.

İngilizce’de veya kendi ana dilinizde, üst düzey dil becerileri elde etmek için çok fazla okuma yapmanız gerekir. Okuma için yalnızca böyle makalelere değil, aynı zamanda güncel çok satan kitaplardan klasik edebi eserlere kadar farklı kitaplara da zaman ayırmalısınız.

Edebi eserlerin biraz ağır olduğunu düşünebilirsiniz; klasikler kendi dilinizde bile zorlayıcı olabilir ve internet, çok fazla kitap okumadan gayet iyi durumda olan insanlarla doludur. Ancak biz kötü örneklere bakmayalım. Okuduğunu anlama, dil öğrenmenin kritik bir kısmıdır. Bu sebeple İngilizceyi doğru bir şekilde nasıl okuyacağımıza ve okuma becerileri İngilizce konusunda ilerlemeye odaklanalım.

Neden İngilizceyi akıcı bir şekilde okumayı öğrenmeniz gerekiyor?

“Nasıl” sorusuna geçmeden önce “neden” sorusuyla başlayalım. Başarılarıyla övünen biri değilim ve kimsenin bana ait taktikleri LinkedIn’de “kendisininmiş gibi sunmasını” istemem ama size güçlü okuma becerileri ile para kazanma arasındaki bağlantıyı göstermek için kişisel bir örnek vermekistiyorum.

Kısa tutup yalnızca birkaç gerçeği paylaşacağım: İngilizce ana dilim değil, yine de İngilizce alanında özgün şeyler üreten bir yazar olarak kariyer yaptım ve anadili İngilizce olan birçok kişiden daha iyi durumdayım. Kitaplara olan sevgim ve edebiyat diplomam benim için harika iş fırsatlarının kapısını açtı. Müşterilerim ve onların izleyicileri okumak zorunda kalmasın diye defalarca büyük kitapları okumak üzere işe alındım. Bu deneyim benim becerilerimi geliştirdi ve sizinkini de geliştirecek.

💡
Okumak sadece kelimeleri değil, fikirleri, duyguları ve bağlamları da kavramakla ilgilidir. Bolca okuma yapmak dilbilginizi ve dilsel sezgilerinizi önemli ölçüde güçlendirir. Sonuç olarak kelimeler ve kavramlar aklınıza kolaylıkla gelir ve fikirlerinizi yaratıcı bir şekilde ifade etme yeteneğinizi geliştirirsiniz.

İngilizce nasıl okunur? Yeni başlayanlar için doğru yaklaşımı öğrenin

Bunu okuduğunuza göre, kesinlikle yeni başlayan biri değilsiniz, ancak yine de bir edebi metinleri veya internette sürekli karşınıza çıkan şeyler haricindeki bir dille karşılaşma düşüncesi gözünüzü korkutuyor olabilir. Ancak bu kitaplardan korkmak için hiçbir neden yok. Bunları nasıl çözeceğinizi öğrenebilir ve sürecin tadını çıkarabilirsiniz.

💡
Bir metni anlamak, kelimelerin, cümlelerin, paragraflarn ve kitapların tamamının anlamını çözmek anlamına gelir. Önemli olan bu kelimeleri anladığımız şeylere dönüştürmektir. Ne kadar çok pratik yaparsanız işiniz o kadar kolaylaşır.

Arkadaki süreç oldukça karmaşıktır ve uzun süre odaklanmayı, hafızanızı kullanmayı, ipuçlarını toplamayı, hesaplamayı, görselleştirmeyi ve diğer zihinsel faaliyetleri içerir. Ancak okuma yaparken çoğu zaman bu süreçlerin farkında olmayız. Bunun nedeni beynimizin bildiğimiz herhangi bir dilde birçok şeyi aynı anda yapabilecek şekilde tasarlanmış olmasıdır. Hepimiz bu kapasite ile dünyaya geliriz ve onu kullanmamak için hiçbir bahanemiz olamaz.

Okuma sürecine başka bir açıdan baktığımızda, okuduğunu anlamanın birkaç düzeyi vardır: yüzeysel ve derin olan yani daha fazla dikkat gerektiren düzey. Derin seviye bizi yorumlama ve eleştirel düşünme kapasitemizi kullanmaya çağıran seviyedir.

Sürekli anlam ararız. İster yabancı bir dilden metin tercüme etmeyi, ister bildiğimiz dilde yazılmış metinlerdeki incelikli, gizli mesajları tanımlamayı içersin bilişsel süreçlerimiz her zaman iş başındadır ve içeriği çeşitli bağlamlarda yorumlar. Bu beceriler kişisel gelişim için gereklidir; bu da İngilizce okuduğunu anlama pratiğine daha fazla zaman ve çaba harcamak için bir başka nedendir.

İngilizce geliştirmek için okunacak kitaplar 📚

Okuduğunu anlama çalışması yapmak için bir kitap seçmek söz konusu olduğunda unutmayın ki doğru seçim mevcut seviyenize bağlıdır. Ancak kendinizi küçümsemeyin: her zaman mevcut seviyenizin üzerinde bir seviyeyi hedefleyin ve elinizdeki görevi biraz zorlu hale getirin. İngilizce kitap nasıl okunur sorusunun cevabını merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edin.

Uzun İngilizce içerikleri hiç okumadıysanız ve bunu yapmak hala çok zor görünüyorsa, kendi dilinizde daha önce okuduğunuz bir kitapla başlayın. Bildiğiniz bir kitabı İngilizce olarak yeniden okumak, dili kavramanıza yardımcı olacaktır. Konuyu ve karakterleri zaten bildiğiniz için hikayeyi çözmek yerine kelimelere ve kullanım şekillerine yoğunlaşabilirsiniz. Ayrıca sevdiğiniz bir kitabı okumanın rahatlatıcı bir yanı da vardır ve bu kendinize olan güveninizi kesinlikle artıracaktır.

Bunu yapmak size çok zor geliyorsa, internet üzerinden seviyelere göre oluşturulmuş kitaplarla başlayabilir veya ESL öğrencileri için hazırlanmış kitapları tercih edebilirsiniz. Olly Richards’ın Short Stories in English for Beginners kitabını önerebilirim. Yazar, ilgi çekici hikayeler yaratmak için İngilizce’de en sık kullanılan kelimeleri anlaşılır bir şekilde kullanıyor. Az sayıda yabancı kelime içeriyor, ancak kitap içinde bir sözlükle birlikte geliyor, dolayısıyla her terimin doğru ve uygun tanımı yalnızca bir tık uzakta (bu e-kitapta var; basılı olanda bu kelimeleri dipnotlarda bulabilirsiniz).

Daha deneyimli ve cesur olanlar için harika kitaplardan oluşan pek çok liste var. Bu listeleri her yerde kolayca bulabileceğiniz için benim sizin için bir liste yapmama gerek yok. Favori tür veya kategorinizde yüksek puan alan bir başlık seçin ve içeriği tüketmek ve keyfini çıkarmak için kendinize zaman tanıyın.

Seviyeniz ne olursa olsun kurgusal kitapları okumanızı tavsiye ederim çünkü sizi başka bir aleme taşıyor ve zihninizi meşgul ediyor, bu da öğrenme sürecini zahmetsiz kılıyor. Üniversiteden sonra baştan sona İngilizce olarak okuduğum ilk kitap (yani tamamen benim tercihimdi) Haruki Murakami’nin 1Q84 kitabıydı (Tamam, o da Japonca’dan çevrilmişti, orijinali İngilizce yazılmış bir kitabı da seçebilirdim ama gerçekten bunun bir önemi yok). Okumaya başladım ve yemek yemek, uyumak gibi hayati faaliyetlere ara vermek dışında elimden bırakamadım. O zamanlar bazı nüansları kaçırmış olabilirim ama kimin umrunda? Bu tarz okumayı sevdiğim için bir sonraki kitapları okumak bana çok daha kolay gelmişti.

Eğer kurgusal romanları sevmiyorsanız ve hikaye okumak istemiyorsanız tüm kitapçılarda ve kütüphanelerde fantastik kurgu dışı kitaplar da mevcuttur. Kuru ders kitaplarından veya hakkında çok az bilgi sahibi olduğunuz bir konu hakkındaki herhangi bir şeyden kaçının. Açıkçası, ana dilinizde bile zorlayıcı olabilecek İngilizce içeriği okumamanızın faydası olacaktır. Bunun yerine, genel olarak hayattan bahseden ancak tanıdık şeyleri farklı bir şekilde çerçeveleyen bir kişisel gelişim kitaplarına yönelebilirsiniz.

Okuma şekliniz, ana dilinizde genellikle nasıl okuduğunuza bağlı olarak değişebilir. Kurguyu seçerseniz ve romanı seviyorsanız, muhtemelen tüm hikayeyi ortaya çıkarmanın heyecanıyla hızlı bir şekilde okursunuz. Ancak kurgusal olmayan kitaplar, bir sonraki bölüme geçmeden önce not almayı ve her bölümü özetlemeyi gerektirebilir.

Şimdi muhtemelen kitabı anlamanızı kolaylaştırmak için internetten kitap özetlerini bulup okumayı düşünüyorsunuz. Bunları kullanmak yararlı olabilir, ancak bu konuda dikkatli olun. Bu özetler, eğer iyiyse (ki çoğu zaman durum böyle değildir), belirli bir kitap hakkında hızlı bir şekilde bilgiye ihtiyaç duyduğunuzda inanılmaz derecede yararlı olabilir. Ama eğer İngilizce içerik okumada yeniyim, o yüzden kitap yerine özet okumalıyım diye düşünüyorsanız lütfen bunu yapmayın. Birisi sizin için bir kitabı özetlediğinde yalnızca onun zihinsel çabasının sonucunu alırsınız ve kendiniz zihinsel bir çaba harcamadığınız için faydaları kısıtlı olacaktır. Fikirleri doğal bir şekilde işleme şansını kaçırmayın

Yazarlar genellikle önemli düşüncelerini iletmek için birden fazla yol kullanırlar. Okuyucunun aklında kalabilmesi için bunları kitap boyunca birkaç kez tekrarlayıp yeniden ifade ederler. Ayrıca görüşlerini açıklamak için sıklıkla örnekler kullanırlar. Bir kitabın bir bölümünü okuduğunuzda bu fikirleri neredeyse sezgisel olarak kavrama şansınız olur. Ancak bir özete bakarsanız, her kavram için yalnızca birkaç cümle elde edersiniz ve kullanıp geliştirebileceğiniz tek zihinsel beceri ezber yapmak olur.

💡Okuma çalışması yapmak için faydalı ipuçları ve araçlar

Okuma yaparken sıklıkla bilmediğiniz kelimeler, deyimler ve gramer kalıplarıyla karşılaşacaksınız. Devam etmeden önce bunları anlamak önemlidir, ancak her ayrıntıya çok fazla zaman harcamadan.

Bu zorluğun üstesinden gelmenin klasik yolu, anlamadığınız herhangi bir kelimeyi veya ifadeyi yazmak, ardından bir sözlüğe bakmak ve daha sonra listeyi tekrar gözden geçirip bu kelimeler üzerinde pratik yapacağınıza dair kendinize söz vermektir. Bu yaklaşım bazı insanlar için işe yarasa da herkes için geçerli değildir. Birçoğunun hızla büyüyen listeden cesareti o kadar kırılıyor ki sonunda listeye ekleme yapmayı bırakıyorlar. Maalesef bu tür küçük aksaklıklar motivasyonunuza zarar verebilir. Bu potansiyel tuzağın farkında olmak ve bundan kaçınmaya çalışmak çok önemlidir.

Neyse ki tüm bu kelimeleri işlemenin kolay ve keyifli bir yolu var. LiveXP yazılımcıları, uygulama içinde kelime öğrenme yolculuğunuzu geliştirmek için kullanabileceğiniz bir özellik oluşturdu. Bu özelliğe Kelime Eğitmeni adı verildi ve inanılmaz derecede faydalıdır. Tüm yabancı kelimeleri gördüğünüz anda girebilirsiniz ve uygulama gerisini halleder; çevirisini verir ve sizin için aralıklı tekrar kartları oluşturur.

💡
Aralıklı tekrarı duymuşsunuzdur. Öğrenmeniz gereken içerik parçalarına optimum sıklıkta maruz kaldığınızda bunları neredeyse hiç çaba harcamadan özümseyebilirsiniz. 

Zorlandığınız kelimeleri uygulamaya girdikten sonra 5-10 dakikalık boş zamanlarınızda ve telefonunuz elinizde olduğunda pratik yapabilirsiniz.

Aralıklı tekrarlama, öğrendiğiniz şeyleri artan aralıklarla tekrarlayarak bilginin uzun süreli kalıcılığını sağlayan, bilimsel olarak desteklenen bir yaklaşımdır. Tam unutmaya başladıkları anda hafıza kaslarınızı esnetmek, bilgiyi her seferinde güçlendirmek gibi bir etki doğurmaktadır. LiveXP’nin Kelime Eğitmeni bu prensipten yararlanır. “Kelimelerim”e yeni bir kelime eklediğinizde uygulama, onu en iyi şekilde gözden geçirmenizi sağlayarak, uzun süreli hafızanızda sağlamlaştırmanıza yardımcı olur.

En sevdiğiniz okuma köşesine yerleştiğinizi, İngilizce bir romana daldığınızı ve aniden farklı, alışılmadık bir kelimenin ortaya çıktığını hayal edin. Bunu bir not defterine karalayabilir veya atlayabilirsiniz, ancak LiveXP sayesinde güçlü bir araç parmaklarınızın ucundadır. Uygulamanın “Kelimelerim” bölümünü açın, kelimeyi yazın ve işte bu kadar! Kelimenin çevirisi artık karşınızdadır. Tek bir dokunuşla bu yeni kelimeyi dijital kelime listenize ekleyerek öğrenmek istediğiniz kelimelerin izini asla kaybetmemenizi sağlayabilirsiniz.

Dijital öğrenmeden 🤖 insan etkileşimine 🧑🏽‍💻

Uygulamalar benzersiz bir kolaylık sunarken, dilin gerçek özü konuşmaya dayalı uygulamasında yatmaktadır. LiveXP’nin geniş eğitmen ağı tam da bu noktada devreye giriyor. Platform, gerçek hayattaki konuşmalarda yeni sözcüklerle pratik yapmanıza olanak tanıyan 1’e 1 dersler sunuyor. Bu oturumları hata yapmak, soru sormak ve geri bildirim almak için güvenli bir alan olarak düşünebilirsiniz.

Konu okuduğunu anlama pratiği yapmak olduğunda LiveXP, yeni öğrenilen kelimeleri anlatılar ve temalar hakkındaki anlamlı diyaloglara entegre ederek öğretmeninizle kitap tartışmalarının derinliklerine dalmanıza olanak tanır.

Bazı metinler ağırlıklı olarak ESL okuyucularının hemen anlayamayacağı kültürel bilgilere dayanır. Kafa karıştırıcı bölümleri anadili İngilizce olan kişilerle tartışmak yeni bilgiler sağlayabilir ve yazarın niyetini anlamanıza yardımcı olabilir. Ayrıca okuduklarınız hakkında konuşmak, anlayışınızı sağlamlaştırır ve size yeni bakış açıları kazandırır.

Okuduğunuz şey ne olursa olsun, metin hakkında başkalarıyla konuşmak kavrayışınızı derinleştirecek ve genişletecektir. Farklı bakış açıları materyale yeni bir ışık tutabilir. Bir öğretmenle kitapları tartışmanın yanı sıra, ESL öğrencisi bir arkadaşınızla da yardımlaşabilirsiniz. Aynı materyali okuyun ve birbirinize ne anladığınız konusunda geri bildirimde bulunun.

Bu işbirliğine dayalı öğrenmeden daha fazla yararlanmak için bir çalışma grubu oluşturmayı değerlendirebilirsiniz. Grup tartışmalarına katılmak farklı bakış açılarına kapı aralar ve her nüansın yakalanıp tartışılmasını sağlar. Bu yalnızca içeriğe dair kavrayışınızı derinleştirmekle kalmaz, aynı zamanda öğrenme yolculuğunuzda bir topluluk duygusunu da geliştirir.

Bir çalışma grubu oluşturma fikri sıkıcı geliyorsa veya uygulanabilir değilse cesaretiniz kırılmasın. Bir kitabı veya materyali tek bir kişiyle tartışmak da aynı derecede verimli olabilir. İster okuma ilgi alanlarınızı paylaşan bir arkadaş, ister karmaşıklıklar konusunda size rehberlik edebilecek bir öğretmen olsun, şu anda ihtiyacınız olan tek şey, İngilizce okunacak harika bir kitaba ek olarak, sohbet edebileceğiniz özel bir kişiye sahip olmaktır.

İngilizceyi akıcı bir şekilde okumayı öğrenmek için bir okuma rutini oluşturun

Yeni şeyler öğrenmek için bir rutin oluşturmak ilerlemenin iyi bir yoludur. Aşağıda kolayca uygulayabileceğiniz bir rutin görebilirsiniz:

  1. Kaliteli şeyler okuyun: Her gün en az 1 saat okuma yapın. Eğer bunun için kendinizde yeterli motivasyonu bulamıyorsanız okuduğunuz kitabı değiştirin.
  2. Günlük kelime kaydı yapın: Bir şeyler okurke ya da gün içerisinde karşınıza çıkan yeni kelimeleri “Kelime Defterinize” kaydedin.
  3. Kelime çalıştırıcısını kullanınr: Aralıklı tekrarlama yaklaşımını kullanarak kelimeleri gözden geçirmek için günde birkaç dakika ayırın
  4. Bir öğretmenle çalışın: Yeni kelimeleri kullanarak konuşma pratiği yapmak için LiveXP’de haftalık veya iki haftada bir eğitimler planlayın

Okumanın keyifli bir aktivite olması gerektiğini unutmayın. Kitaplarınızı akıllıca seçin. İlginizi çekmeyen bir şeye bağlı kalmak zorunda değilsiniz; seveceğiniz pek çok farklı şey var.

İnternette gerçek bir hazine var. Amazon Unlimited’ı deneyin veya Project Gutenberg’deki eskimeyen klasikler listesine göz atın. Arkadaşınızdan veya öğretmeninizden tavsiye isteyin. Okuma forumlarına katılın. Bir süre sonra okuduğunuz kitapları incelemek ve en iyilerini okuyucularınıza tavsiye etmek için bir kitap blogu başlatabilirsiniz! Şimdi okumaya başlama ve yolculuğun tadını çıkarma zamanı.

İngilizce