tr
  • Öğretmen ol
  • Bir öğretmen bul

If cümleleri İngilizce’de koşul bildiren yani “eğer”li durumları ifade etmek için kullanılır.

Temel olarak 3 farklı duruma göre kullanımı söz konusudur. Aşağıdaki Türkçe cümle örneklerini incelerseniz dilimizde de “eğer” kullanımının duruma göre değiştiğini görebilirsiniz. Benzer şekilde İngilizce’de de if kullanımı duruma göre farklılık göstermektedir.

If I buy a car, I will come to you
Eğer araba alırsam yanına geleceğim.
If I was very rich, I would buy a car
Eğer çok zengin olsam bir araba alırım.
If I had bought a car, I would have come to you
Eğer bir araba almış olsaydım yanına gelirdim.

Şimdi İngilizce örneklerle if kullanımını anlatmaya devam edelim.

Conditionals Konu Anlatımı ve Örnek If Cümleleri

Conditionals kelimesinden de anlaşılabileceği gibi cümlede şartlı bir durum söz konusudur yani bir şeyin gerçekleşmesi başka bir şarta bağlanmıştır.

Temelde if kullanımı ile ilgili 3 durum vardır.

1- Şu anda ya da gelecekte - Olabilir ya da gerçek bir durum

2- Şu anda ya da gelecekte - Gerçekleşmesi mümkün olmayan durum

3- Geçmişte - Gerçekleşmemiş durum

If cümlelerinin kullanımını yukarıdaki 3 durum temelinde örneklendirelim.

Ali: Hi Ahmet, I have lost my wallet, have you seen it?
Ali: Merhaba Ahmet, cüzdanımı kaybettim, onu gördün mü?
Ahmet: Hi Ali, if I see your wallet I will bring it to you.
Ahmet: Merhaba Ali, (eğer) cüzdanını görürsem onu sana getireceğim.

Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi gerçekleşmesi mümkün olan bir durumdan bahsedilmektedir ve konuşulan konu şimdiki zamana aittir. Şarttan sonraki durumu ifade etmek için ise gelecek zaman kullanılmıştır.

Şu örnek de if kullanımının birinci durumuna girmektedir:

If you study hard you can go to the university.
Eğer sıkı çalışırsan üniversiteye gidebilirsin (kazanabilirsin).

Şimdi de if cümlelerinin kullanımı ile ilgili ikinci duruma bir örnek verelim.

Umut: If I found a wallet in the street I would take it to the police station.
Umut: Eğer sokakta bir cüzdan bulsam onu karakola götürürdüm.

Yukarıdaki örnekte görüleceği üzere Umut hayali bir durumdan bahsetmekte ve böyle bir durumda nasıl hareket edeceğini söylemektedir. Bu durum gerçekleşmiş değildir. Gerçekleşmesi de beklenmemektedir sadece hayali bir şarttan bahsedilmektedir.

Diğer bir husus da cümlenin ikinci kısmında “will” yerine “will” in past hali olan “would” un kullanılmış olmasıdır.

Kısa bir örnek daha vermek gerekirse:

If I were rich I would buy an expensive car.
Eğer zengin olsam pahalı bir araba alırdım.

Yukarıdaki cümleyi kuran kişi zengin değildir ve zengin olsa ne yapacağından bahsetmektedir.

If clause’un üçüncü ve son durumu ile devam edelim.

Ali: Hi Ahmet, I lost my wallet yesterday, did you see it?
Ali: Merhaba Ahmet, dün cüzdanımı kaybettim, onu gördün mü?
Ahmet: Hi Ali, if I had found your wallet I would have brought it to you.
Ahmet: Merhaba Ali, eğer cüzdanını bulsaydım (bulmuş olsaydım) onu sana getirirdim (getirmiş olurdum).

Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi Ali cüzdanını dün kaybetmiştir, yani olay geçmişte kalmıştır. Ahmet ise cüzdanı bulmamıştır yani geçmişte gerçekleşmemiş bir olaydan bahsedilmektedir. Cümlenin ikinci kısmı ise ilk kısmı gerçekleşmediği için gerçekleşememiştir.

Dikkat edilmesi gereken konu if clause’u içeren kısımda past perfect tense kullanılmasıdır. Diğer kısımda ise would + present perfect kullanılmıştır.

İngilizce’de eğer’li ifadelerde kullanılan if clause konusunu özet bir şekilde ve örneklerle açıkladık. Farklı durumlar için siz de kendi örneklerinizi yazarak konuyu pekiştirebilirsiniz.

İngilizceİngilizce dil bilgisi

Kişisel Plan ve yapay zeka destekli egzersizlerle İngilizce öğrenin
learning path Ücretsiz başlayın
learning path