Ofis İngilizcesi: Çalışanlarınıza Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?
İngilizce de dahil olmak üzere herhangi bir dili öğrenmek pratik yapmak için ayırdığınız zamana bağlıdır. Ne kadar çok pratik yaparsanız o dili öğrenme şansınız o kadar artacaktır.
Ofisinizde İngilizce kullanmak, dil engelini ortadan kaldırmanın ve çalışanların birbirleriyle ve şirketinizin müşterileriyle yüzyüze, telefonla veya e-posta yoluyla etkili bir şekilde iletişim kurabilmelerini sağlamanın harika bir yoludur.
İngilizce evrensel bir dildir ve bunun nedeni, dünyada 1,5 milyardan fazla insan tarafından birinci veya ikinci dil olarak konuşulmasıdır. İngilizce dünyanın en çok konuşulan dilidir. Bu popülarite, İngiliz İmparatorluğu'nun dünyanın çeşitli yerlerindeki etkisi, sömürge yönetimi, ekonomisi ve Amerika Birleşik Devletleri gibi diğer büyük uluslarla olan ticari ilişkilerinden kaynaklanmaktadır.
Uluslararası bir dil olarak İngilizce'nin hayatın hemen hemen her alanında kullanılması oldukça yaygın bir durumdur. Bu durum, okullarda öğretilen günlük konuşmalardan ofiste kullanılan iş İngilizcesine kadar uzanmaktadır.
Bu makale, iş yerindeki iletişim becerilerinizi geliştirmeniz için kelime dağarcığınıza eklemeniz gereken İngilizce ifadelerin bir derlemesinden oluşmaktadır.
Ofis Çalışanlarınızın Profesyonel Bir Şekilde İngilizce Konuşmalarına Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?
Ofis İngilizcesi ile ilgili her şeye bir günde hakim olamayacağınızı bilmeniz önemlidir. İngilizce de dahil olmak üzere herhangi bir dili öğrenmek pratik yapmak için ayırdığınız zamana bağlıdır. Ne kadar çok pratik yaparsanız o dili öğrenme şansınız o kadar artacaktır.
İngilizcede uzmanlaşmak için yapmanız gerekenler bu makalede bahsedilenlerle sınırlı değildir. Bununla birlikte LiveXP’deki uygulamalı derslere kaydolmak, İngilizce kitaplar ve işinizle ilgili makaleler okumak kendinizi geliştirmenize büyük katkı sağlayacaktır.
LiveXP, şirketlerin çalışanlarını akıcı bir şekilde İngilizce konuşmaları için eğitmelerine yardımcı olmayı hedefleyen ve bunun için yatırım yapan etkili bir dil öğrenme platformudur. LiveXP, şirket yöneticileri için tam şeffaflık ve çalışanlar için İngilizce öğrenmede esneklik sağlayan kurumsal dil eğitimi için bir B2B programı sunmaktadır. Bu programda, çalışanlarınızın öğrenebileceği dillerin ve birlikte pratik yapabilecekleri eğitmenlerin sınırı yoktur. LiveXP ayrıca en iyi sonuçlar için harika etkileşimli öğrenme araçları, çalışanlarınızın ilerlemesini izlemek için kullanışlı bir kontrol panosu ve şirkete tüm sorularda yardımcı olacak kişisel bir yönetici sağlar.
Bu nedenle, çalışanlarınızın kendinden emin bir şekilde iş İngilizcesi konuşmasına yardımcı olmanın en iyi yolunu arıyorsanız, LiveXP'yi mutlaka deneyin.
İş İngilizcesi sözlüğü: ofis hayatında kullanılan kelimeler
İş dünyasında yeni insanlarla tanışmak ve konuşmak bazen endişe verici olabilir, özellikle de toplantıyı mahvetmekten ve yanlış bir ilk izlenim bırakmaktan korkuyorsanız. Eğer bir İK yöneticisi veya CEO iseniz çalışanlarınızın bunu yaşadığını gözlemlemiş olabilirsiniz. Aşağıda paylaştığımız birkaç İngilizce ifade ile bu duruma düşmekten kurtulabilir ve tanışma toplantılarını daha az korkutucu hale getirebilirsiniz.
Selamlama/sohbet başlatma
Bir kişi ile toplantı yapacağınız zaman ilk yapmanız gereken iş karşıdaki kişiyi dostça selamlamaktır. Böylece ilk gerginliği üzerinizden atabilir ve bir sohbet başlatabilirsiniz. Aşağıdakilerle başlamak iyi bir seçim olacaktır;
Hello, how are you today?
Good morning/ afternoon/ evening
Kendinizi tanıtın
Selamlaşmanın ardından sıradaki adım, karşınızdaki kişiye kendinizi tanıtmanız ve ona da aynısını yapmasına izin vermenizdir. Tanışmanın amacı, dostça bir ilişki kurmanın ilk adımını atmak ve karşıdaki kişi ya da kişilerin isimlerini öğrenmektir. Bu tarz bir ofis İngilizcesi konuşmasında kullanılabilecek ifadeler:
My name is –––, what is yours?
I’m –––, may I know your name?
Daha sonra, "It is nice meeting you" veya "It is a pleasure to meet you" demek selamlaşmayı bitirmek için mükemmel bir yoldur. Bu şekilde karşıdaki kişi ya da kişilerin isimlerini ve mesleki pozisyonlarını kolayca öğrenebilirsiniz.
İş yeri İngilizcesi: diyalog başlatma nasıl yapılır?
Sohbetinize devam etmeli ve muhatabınızı daha yakından tanımalısınız. Bunun için aşağıdaki sorular oldukça işinize yarayacaktır.
Where are you from?
Where and what did you study?
What has it been like working at your current job?
Vedalaşma
Küçük sohbetiniz sona erdiğinde ve ofiste tanıştığınız kişi ile ayrılık vakti geldiğinde yeni dostunuza tanışmaktan ötürü duyduğunuz memnuniyeti ifade edin. Şu ifadeleri kullanabilirsiniz:
It was very nice to meet you; I’ll see you around.
Take care of yourself!
Have a good day!
Telefon Görüşmeleri için İş İngilizcesi Kalıpları
İş yerinizde telefonda İngilizce konuşmanız gerekebilir ancak hala İngilizce öğreniyorsanız bu yapmaktan çekindiğiniz bir görev haline gelebilir. Aşağıda iş İngilizcesi kelime dağarcığınızı geliştirmek için kullanabileceğiniz birkaç kolay ifadeyi bulabilirsiniz.
Hello/ good day; what can I do for you?
Hello, how can I help you?
Telefondaki kişinin bir iş arkadaşı veya müşteri olmasına bağlı olarak, telefonu açtığınızda adınızı söylemeniz gerekebilir veya gerekmeyebilir. "What can I do for you” ifadesi arayan kişiye arama maksadını ve ona dostça, profesyonel ve verimli bir şekilde nasıl yardımcı olabileceğinizi sormanın iyi bir yoludur.
Şu ifadeleri de öğrenmniz oldukça yararlı olacaktır:
May I know your name?
The manager is not available at the moment. Would you like to leave a message?
Could you say that again? I missed that.
Yukarıdaki ifadelerden sonuncusu biraz kafa karıştırıcı olabilir. Çünkü “miss” kelimesi bir şeyi ıskalamak anlamına gelir. Fakat buradaki kullanımında iletişimdeki bir kopukluktan dolayı karşı tarafın dediğini anlayamadığınızı ifade etmek ve söylediklerini tekrar ettirmek için kullanılır.
Telefon görüşmesi nasıl bitirilir?
Bir telefon görüşmesini doğru şekilde sonlandırmak oldukça önemlidir. Aksi durumda sizin için ve iş yeriniz için olumsuz sonuçlar doğabilir. İş arkadaşları ve müşterilerle yapılan telefon görüşmelerini olabildiğince kibar bir şekilde sonlandırmak gerekir. İşte bunu yapabilmek için bilmeniz gereken birkaç kalıp. Ancak bu kalıpları duruma uygun şekilde kullanmanız gerektiğini de unutmayın.
Thank you for calling!
Have a pleasant day!
Thank you for reaching out to us!
Ofiste muhabbet etmek için bilmeniz gereken İngilizce kelimeler
Ofisteki diğer kişilerle dostane bir ilişki sürdürmek çok önemlidir ve bunu havadan sudan konularla konuşarak kolayca başarabilirsiniz. Küçük sohbetler, iş arkadaşlarınız hakkında daha fazla bilgi edinmenize yardımcı olur, rahat bir çalışma alanı yaratır ve yeni arkadaşlar edinmenizi sağlar. Bunları müşterilerinizle konuşurken de kullanabilirsiniz.
Aşağıdaki ifadeler bu tarz küçük ve samimi muhabbetler için oldukça uygundur.
How are you doing today?
Did you watch last night’s game?
What are your plans for the weekend?
Have you heard about the new series being released?
What football team do you support?
Zamanınız varsa konuşmanızı farklı alanlara yönlendirmenizde ve farklı konulara geçmenizde bir sakınca yoktur. Bunun için sohbetinizin keyfini çıkarın. Ayrılma zamanı geldiğinde şu dostça ifadeleri kullanabilirsiniz:
It was great talking to you.
See you around.
Have a good day!
Bir iş görüşmesi nasıl başlatılır ve sonlandırılır?
Şirketinizi ileriye taşıyacak kararların alınması ve planların harekete geçirilmesi için ofiste işinize özgü tartışmaların yapılması kaçınılamazdır. Etkili iletişim kurmayı öğrenmek ve uygun iş İngilizcesi deyimlerini ve ifadelerini kullanmak, iş arkadaşlarınızın sizinle daha kolay bir şekilde çalışabilmesini sağlayacak ve ofisinizdeki stres seviyesini düşürecektir.
Bir toplantıyı başlatmak için önce kendinizi tanıtın ve bu toplantıyı neden düzenlediğinizi açıklayın:
Hello, my name is ----, and I work in HR (or whatever your post or department is). I have called us together to discuss -----, and I hope we can make progress.
Gerekli olduğunu düşünüyorsanız, katılımcıların da kendilerini tanıtmasını, isimlerini ve şirketteki görevlerini söylemelerini isteyin. Tanışma faslı bittikten sonra, çözüm bekleyen sorunları veya gündeminizdeki maddeleri konuşmak için toplantıyı başlatabilirsiniz.
Toplantıdan sonra, toplantıya katılan kişi ya da kişilere size ayırdığı zaman için teşekkür etmeniz gerekeceği için iş görüşmesini aşağıdaki ifadeleri kullanarak bitirebilirsiniz;
Thank you so much for giving your time today; I look forward to getting started.
I’m glad we could discuss these issues; thank you for your attention.
Thank you for coming.
Thank you for your contributions and ideas.
Let’s call it a day; thank you all for your time and efforts.
Önemli anlaşmalar/pazarlıklar için bilmeniz gereken ifadeler
İngilizce, uluslararası bir dil olarak büyük ölçüde tanınırlık kazanmıştır, bu nedenle, özellikle farklı dilleri konuşan iş ortakları arasındaki müzakerelerde kullanılması şaşırtıcı değildir. İngilizce farklı dilleri konuşan kişiler arasında bir köprü vazifesi görür ve taraflar birbirini anladığı için toplantılar sorunsuz geçer.
Aşağıda müzakere ederken kullanabileceğiniz bazı iş İngilizcesi ifadelerini görebilirsiniz:
We should take a lot at our options and reach a consensus
What are your views on the alternatives we have provided?
We think the best thing to do is…
Do you have any reservations you would like to discuss?
How much more resources would you estimate we need?
Ofiste kullanılacak işle ilgili deyimler
İngilizcede çok fazla deyim vardır. Bu durum iş İngilizcesi için de geçerlidir. Deyimsel ifadeler, genellikle farklı bir anlama geldikleri için kolayca tercüme edilemezler. İş yerinde karşılaşabileceğiniz bazı İngilizce deyimlere ve anlamlarına birlikte göz atalım:
Steep learning curve: Öğrenmesi zor ya da çok fazla gayret gerektiren.
Think outside the box: orijinal ve yaratıcı çözümler ve konseptler geliştirmek.
Hit the ground running: yüksek enerji ile bir projeye başlamak.
Cornering the market: hakim olmak, domine etmek.
Call the shot: talimat vermek veya önemli kararlar almak.
Merhaba! Ben uzman bir içerik yazarı, editör ve metin yazarı olan Moses'ım. Gazetecilik, medya çalışmaları ve iletişim alanlarında yüksek lisans derecem var. İçerik oluşturmaktan keyif alıyorum.