Günlük Kullanım İçin Basit İngilizce İfadeler Öğrenin
İngilizceyi yeni öğrenmeye başlıyorsanız, telaffuz ve aksan öncelikle odaklanmanız gereken alanlar olmamalı. Çünkü yeni bir dil öğrenirken ihtiyacınız olan şey bu değil. Yeni başlayan biri olarak ilk planda ihtiyacınız olan şey, geniş bir kelime dağarcığı oluşturmaktır.
Aksan konusuna odaklanmak, iyi İngilizce konuşmanızı sağlamaz; kelime dağarcığınızı geliştirmenin size daha büyük katkısı olacaktır. Kelime dağarcığınızı geliştirdikten sonra, telaffuzunuzu ve aksanınızı pratik yaparak geliştirebilirsiniz.
İngilizce konuşmayı hedefleyen biri olarak, kelime dağarcığını geliştirmenin ne kadar önemli olduğunu anlamanız çok önemlidir. Bundan dolayı, bu kılavuz, yeni başlayanlar için günlük hayatta kullanılabilecek bazı basit İngilizce ifadeler ve deyimler üzerinde durmaktadır.
Yeni insanlarla tanışırken
Neredeyse her gün yeni insanlarla tanıştığınızı düşünecek olursak, bu meselenin üstesinden kolayca gelebilmeniz gerekir. Yeni biriyle tanıştığınızda kendinizi kolayca tanıtabilmelı ve muhatabınızın da aynısını yapabilmesi için sorular sorabilmelisiniz. Bu tür konuşmalar sırasında sorulabilecek sorulara yanıt vermenize yardımcı olacak, günlük hayatta kullanılan ifadeleri bilmek işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.
İşte size bu durumlarda kullanabileceğiniz birkaç İngilizce tanışma cümlesi:
1. Hello! My name is [... ]. And you?
Merhaba! Benim adım [... ]. Peki ya senin adın?
Bu gayri resmi bir tanışmadır, bu nedenle iş yerinizin dışından insanlarla tanışıyorsanız, tanışmanız bu şekilde olabilir.
2. It is so lovely to meet you. Do you come here often?
Seninle tanışmak çok güzel. Buraya sık gelir misin?
Tanışma bittikten sonra, eğer halka açık bir yerde, örneğin bir restoran veya barda buluşmuşsanız ve sohbete devam etmek istiyorsanız, bu soruyu sorabilirsiniz. Tanıştığınız kişilere o yeri düzenli olarak ziyaret edip etmediklerini sormak bir sohbeti başlatmak için güzel bir fikir olabilir; ve buradan hareketle konuştuğunuz kişiyle sohbeti derinleştirebilirsiniz.
3. See you soon
Yakında görüşürüz.
Her şey söylenip konuşma bittiğinde, yeni tanıdığınız kişiye “See you later!” (Sonra görüşürüz!") diyerek veda edebilirsiniz.
İşte İngilizce sohbetlerinizi geliştirmenize yardımcı olacak birkaç ifade daha:
Birine nasıl olduğunu sormak için: How are you? What’s up? (Nasılsın? Naber?) diyebilirsiniz.
Minnettarlığınızı göstermek için: Thank you very much; I’m very grateful. (Çok teşekkür ederim; Çok müteşekkirim.) diyebilirsiniz.
Yön sormak için: Excuse me, I’m trying to get to [...]. Can you help me by pointing me in the right direction? (Afedersiniz, [...]'a ulaşmaya çalışıyorum. Doğru yolu tarif ederek bana yardım edebilir misiniz?) diyebilirsiniz.
Bir ürünün fiyatını sormak için: Excuse me? How much does this cost? How much is this? (Pardon? Bunun fiyatı nedir? Bu ne kadar?) diyebilirsiniz.
Bir şeyi yazmaya çalışırken, nasıl yazıldığını tam olarak bilmediğinizde: How do you spell that? (Bunu nasıl hecelersiniz?) diyebilirsiniz.
Sohbeti bitirmek için: I’ve had so much fun talking to you. Let’s do this again soon; I must return to work/class. (Seninle konuşmak çok eğlenceliydi. Bunu yakında tekrar yapalım; İşe/sınıfa dönmeliyim.) diyebilirsiniz.
Yeni başlayanlar için İngilizce deyimler
İngilizce öğrenmeye yeni başlayan biriyseniz, özellikle ilk kez duyduğunuzda kafanızı karıştırabilecek şeylerin başında deyimler gelir. Aşağıda kelime dağarcığınızı geliştirmek için yaygın kullanılan bazı deyimler ve anlamlarını bulacaksınız.
Bu deyimlerin ilginç yanlarından biri, İngilizceye yeni başlayanların onları genellikle yanlış anlamalarıdır. Bunun nedeni, deyimlerin kelimesi kelimesine çevrilince anlaşamamasıdır. Onların kendi başlarına farklı bir anlamı vardır. İşte bu deyimlere birkaç örnek.
Break a leg – İyi şanslar
A perfect storm – En kötü senaryo
It costs an arm and a leg – Pahalı
Drop someone a line – Birine bir e -posta veya mektup göndermek
Give someone a hand – Birine yardım etmek
Hit the hay/sack – Uyumaya gitmek
In the black – İş iyi gidiyor ve para kazanıyor
In the red – İş kar etmiyor
To know something like the back of your hand – Çok iyi bilmek
Sleep on it – Karar vermeden önce bir sorunu düşünmek
Sonuç
İngilizce deyimleri öğrenmek çok kolaydır; Anadili İngilizce olanların konuşmalarına kulak kesilmeniz gerekir. TV şovlarını izlemeli ve podcastleri dinlemelisiniz, çünkü genellikle bu tür yapımlar kelime dağarcığınızı geliştirmeye yardımcı olacak temel deyimler açısından çok zengindirler. Ancak, unutmamalısınız ki her türlü gelişmenin temelinde pratik yapmak ve çalışmak yatar.